Yıllardır, haberlerde karşınıza çıkan yanlış teşhis, elbette ki pek çok hastanın hayatını kaybetmesine ve sakat kalmasına neden olmuştur. Böylelikle pek çok aile zor dönemler geçirmiş, kayıplarının yasını tutarken, bu acı içerisinde de ne yapacağını bilemez halde haklarını aramaya çalışmaktadır. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmasa da doktorların bilinçsiz bir şekilde karar vermesi dâhilinde, pek çok hayat sona eriyor. Elbette ki, koyulan yanlış teşhisler bazı durumlarda, doktorun isteği dışında gerçekleşmiş olsa da bunun doğruluğu için kanıtlanabilir belgeler gerekmektedir. Eğer ki bir doktor, sırf kendi dikkatsizliği sebebi ile yanlış teşhis koyarak, bir kişinin hayatına kasıt ediyorsa, gereken yapılarak, bu konuda da ilgili mahkemelere başvurularda bulunularak dava açılmalıdır.
İçindekiler
Tazminat Davası
Bildiğiniz gibi, haksızlıkları ortadan kaldırmanın yanı sıra, bunun karşılığı olarak karşı taraftan bir hak talep etmek üzere, tazminat davaları farklı konular ele alınarak, mahkemeler tarafından açılabilmektedir. Bu yazımızda, doktorların verdiği yanlış kararlar, yanlış teşhisler ve kusurlu tedaviden kaynaklı olarak ortay acıkan zararları, tazminat davası açılarak, maddi ya da manevi olarak meydana gelen zararların karşılığı alınabilmektedir.
Her ne kadar doktorlar, hastalarının sorunlarını tedavi etmek için yeminlerini etmiş olsalar da kimi zaman verdikleri yanlış kararlar pek çok kişinin hayatın karartmaktadır. Maddi bir kayıp vermeseler bile pek çok kişi manevi olarak çöküntü içerisine girmektedir. Böylelikle hem maddi hem de manevi olarak yanlış tedavi nedeniyle tazminat davası açabilmek mümkündür.
Yanlış tedavi tazminatı
Kusurlu tedavi, yanlış ilaç kullanımı, tavsiyesi ve yanlış tedavi gibi durumlar ele alınarak açılmakta olan davalar, ‘’ malpraktis ‘’ olarak adlandırılmaktadır. Bu davayı açmak isteyen taraflar, doktorların kendi sorumluluklarından kaynaklı olarak ortaya çıkan hatalarından dolayı, hak talebinde bulunmaktadır. Bu talep, tazminat davaları doğrultusunda gerçekleşirken, dava sonuca ulaşmadı dâhilinde, haklar da kişiye direkt olarak teslim edilmektedir. Zararların tazmin edilmesi bu şekilde gerçekleşmektedir. Elbette ki, herhangi bir hasta ölümünde, doktorun yanlış bir tedavi uyguladığını kanıtlamak gerekmektedir. Davanın sonuç bulması için, kusurlu tedavinin de kesin olarak kanıt bulması gerekiyor. Bundan kaynaklı olarak, uzman bir avukat ile görüşmek ve nasıl bir yol izleneceği yönünde danışmanlık hizmeti almak önemlidir. Aksi taktirde, kanıtlanamayacak durumlardan sonra açılan davalarda, herhangi bir sonuç almak mümkün olmayabilir. Elbette ki mahkeme uygun gördüğü hallerde bu durumu araştırmak üzere ileri bir tarihe erteleyerek, işlemler devam ettirilecektir.
Yanlış Tedavi Davası Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Böyle bir dava açmadan önce, mahkemeye başvuracak olan kişinin bu konuda bilmesi gereken bazı hususlar vardır aslında. Bunlar ise aşağıda ki gibidir.
- Uygulanan tedavi yönteminin yanlış olduğundan emin misiniz?
- Doktorun kendine düşen görevini tam olarak yerine getirmediğini biliyor musunuz?
- Hastadan bu tedavi için alınmış izinler var mı?
- Hasta ya da hasta yakınları tedavi yöntemini kabul etmediği halde, kendi sorumluluğunu alarak bir uygulama mı gerçekleştirdi?
- Hastane ve kurum kendine düşen sorumlulukları yerine getirdi mi?
- Tedavi uygulama yöntemlerinin yasal olup olmadığı
- Yine son olarak da tazminat davası başvurusu yapacak kişinin, sağlık durumları bu açıdan önemli bir yere sahiptir. Eğer ki, başvuru yapan kişi, psikolojik olarak etkilenmiş bir birey ve bu konuda yersiz davranıyorsa, ilk olarak bu kişinin akıl sağlığı açısından olur raporu alması gerekmektedir. Çünkü her hastane de ölüm için tazminat davası açmak hem mümkün değil hem de doğru değildir.
Yanlış Tedavi Gören Hastanın Dava Açma Yetkisi
Eğer ki, hastane ve herhangi bir sağlık kuruluşunda, sizlere uygulanan tedavi yöntemleri yanlış tercih edilmiş ise, bu durumda yanlış tedavi nedeniyle tazminat davası açmaya hakkınız ve yetkiniz bulunmaktadır. Eğer ki, tedavi yanlış yapılmış ise, ilgili mahkemeye bu konuda başvuru bulunabilirsiniz. Sonrasında ise değerlendirme süreci başlayarak, gönderilecek olan bilirkişi dahilinde sonuçlar değerlendirilecektir. Eğer ki, tedavi sonrasında, hastaya gerçekten de yanlış tedavi uygulanmış ise; bu duruma maruz kalan kişi için hak talebinde bulunmak daha kolay olacaktır. Elbette eki, yine bu işlemler için de hukuki bir destek almak önemlidir. Bu alanda kendini uzmanlaştırmış bir avukat ile görüşmek hem işlem süresi bakımından hem de dava süreci açısından önemlidir.
Bilir Kişi Sonucu Açıklanınca
Eğer ki, değerlendirme için gönderilen bilir kişinin sonucunu açıklamasını bekliyorsanız, şu bilgilere göz atabilirsiniz.
- Bilir kişi, yanlış tedaviyi kanıtlamış ve hastanın bu durumdan kaynaklı olarak zarara uğradığını sonuç olarak almış ise;
- Doktora mahkeme tarafından belirlenen ceza verilecektir
- Bununla birlikte tazminatta ödetilecek olup, hak kaybına uğrayan kişiye tanzim edilecektir.
Hangi Avukat Tercih Edilmeli?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu alan için; uzman bir hukuk danışmanı ile görüşmeniz gerekmektedir. Bu danışman ise, sağlık hukuku avukatı olarak görevini icra etmesi ve bu alanda yıllardır tecrübesini katarak, hak kaybına uğrayan kişilere destek olması gerekmektedir. Eğer ki, yanlış ya da görevinde yeni olan bir avukat ile çalışılırsa, bazı durumlarda mahkemelerin kazanılmaması mümkün olabilir. Bu yazı da yer alan bilgiler, resmi bir nitelik taşımıyor olup, kişileri bilgilendirmek amacı ile yayınlanmıştır. En net ve doğru bilgilere, bir hukuk umanı tarafından ulaşabilirsiniz. Yine başvuru için gerekli belgeler konusunda da sizlere yardımcı olacaktır.
Detaylı bilgi için hemen tıklayın.
Diğer Yazılarımız:
Doktor Uygulama Hatası (Malpraktis) Tazminat Davası