İş hukukuna konu olan ve bu bölümde meydana gelen alacakların, tazminatların ortaya çıkarılması ve bu durumlara benzer olan iş davalarının yapılması amacıyla kurulan görevli hukuk mahkemelerine İş Mahkemesi adı verilir. İş Mahkemeleri, Özel Mahkeme derecesinde olan ilk derece mahkeme olarak bilinir. İş Mahkemeleri, genel anlamda personel ve işveren ilişkisinde ortaya çıkan sorunlar ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) taraf olduğu problemleri çözmek ile görevli olan bir mahkemedir. Özel hukuk davalarını çözüme kavuşturmak ile görevli olan Hukuk Mahkemeleri üç farklı sınıfa ayrılmaktadır. Bu sınıflar ise şu biçimde gruplanabilir;
- Asliye Hukuk Mahkemesi,
- Sulh Hukuk mahkemesi,
- Özel Mahkemeler.
Özel Mahkemelerden söz ederken, İş Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemeleri, Kadastro Mahkemeleri ve buna benzer olan mahkemelerden bahsedilir. Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Sulh Hukuk Mahkemeleri özel hukuk dalı içerisinde meydana gelen anlaşmazlık davalarına bakmak için yetkilendirilmiş iki ana mahkemeler olmaktadır. Genel Mahkemeler içerisinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin temel görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi ise istisna olarak karşımıza çıkmaktadır. Herhangi bir özel kanunun hükmüne dayanarak açık bir şekilde Sulh Hukuk mahkemesinde görüleceği bildirilmemiş olan bütün davalar ve işlemler Asliye Hukuk Mahkemelerinde yapılmaktadır. Kanunun herhangi bir yerinde belli bir anlaşmazlık türü adına açık bir şekilde özel bir mahkemenin yetkili olduğu bildirilmişse, anlaşmazlık durumunu çözmede yetkili olan mahkeme kanunun belirtmiş olduğu o özel görevli mahkeme olmaktadır. İş Mahkemeleri, özel kanun olma özelliğini taşıyan “7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu” ile oluştuğundan dolayı özel mahkeme olarak görevini yerine getirmektedir. Bazı insanlar arasında oluşan sorunlar veya belirli bir türdeki anlaşmazlıklara müdahil olmak adına kurulan mahkemelere “Özel Görevli Mahkemeler” adı verilmektedir.
İçindekiler
İş Mahkemesinde Dava Ne Kadar Sürer?
İş Mahkemelerine dava açmış olan bir çalışanın, alacaklarını işverenden alamadığı için ve bu sebeple de dava açtığını sıkça görmemiz mümkündür. Bu sebeple bu çalışanın, davanın olası sürecek zamanı merak etmesi onun en doğal hakkıdır. Bu soru sıkça sorulduğu için sizlere en net cevabı vermek için araştırma yaptık. İş Mahkemeleri ne kadar sürer sorusunun cevabını aşağıda bulabilirsiniz.
İş Mahkemeleri Adına Belirli Bir Dava Süresi Var Mıdır?
Bu durumda yalnızca bir dava çeşidi için süre belirlenmiştir. İşe iade davası açıldığı zaman, bu davanın iş mahkemesinin seri şekil usulüne göre 2 ay içinde bu davayı sonuçlandırması gerekmektedir. Verilecek olan kararın temyizi durumunda da Yargıtay’ın kararını 1 ay içerisinde vermesi gerekmektedir. İş mevzuatına baktığımızda bu davadan başka, diğer herhangi bir dava için süre belirtilmemiştir. Fakat uygulama aşamasında yukarıda belirtmiş olduğumuz sürelere mahkemeler uyamamaktadır. İş yoğunluğu sebebiyle bu konu, kanunun âmir hükmünü etkisiz hale getiriyor.
İş Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?
İş Mahkemelerinin görevlerine göz attığımızda (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu madde 5):
Çalışanlar ile işveren arasında ya da işverenin vekilleri arasında, iş hayatı nedeniyle sözleşmeden veya kanundan meydana herhangi bir hukuksal uyuşmazlık durumunda iş mahkemeleri bu konuya bakmak ile görevlendirilmiştir. Çalışanların dışında gemi adamları ve gazetecilerin iş ilişkisi sebebiyle açmış oldukları herhangi bir davanın hakkında yargılama işi de yine İş Mahkemelerinin görevleri arasında yer almaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ya da Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatının gerektirdiği durumlardan dolayı meydana gelen anlaşmazlıklara İş Mahkemesi yetkili olarak görevlidir. İdari para cezasına yapılan itiraz durumuyla 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi dahilindeki anlaşmazlık durumları bu konudan hariç tutulur.
Ayrıca diğer özel kanunlar İş Mahkemelerini bu konuda özellikle görevli olarak seçmişse, iş mahkemeleri var olan bu özel kanunlara dayanarak tanımlanan yetkileri de yerine getirmekle mükelleftir.
İş Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?
Çalışanların, özellikle işten çıktıktan sonraki, başvurmuş olduğu mahkemelerin en başında iş mahkemeleri gelir. Kıdem tazminatının başını çektiği bu durumda, ücret ve diğer alacaklar işverence verilmeyen ve işçilere ödenmeyen diğer bütün alacaklar için çalışanlar İş Mahkemesine müracaat edebilir. İş Mahkemeleri hangi davalara bakar sorusuna ise yukarıda saymış olduğumuz bütün durumları örnek olarak verebiliriz.
İş Mahkemesine Ne Zaman Dava Açılabilir?
İlk olarak İş Mahkemesine ne zaman dava açılır sorusuna kısaca bir şekilde değinelim. Bunun sebebi çalışanların arasında olan ilişkideki genel inanışın boyutu, iş davasının işten çıktıktan sonra açılabileceği yönünde olmasıdır. Aslında bu durum yanlış olarak bilinen bir durumdur. Çalışanın iş ilişkisi sebebiyle ortaya çıkan bir alacak miktarı varsa, çalıştığı esnada da dava açma hakkına sahiptir.
İş Mahkemesinin İş Kanunu Bakımından Görevleri Nelerdir?
Çalışan ile işveren arasında var olan ilişki, iş sözleşmesiyle meydana gelir. Fakat iş akdi yapılmış olsa da yapılmamış olmasa da, herhangi bir uygulama İş Kanununda çalışanlara tanınmış olan hakları ortadan kaldıramaz veya geriye götüremez. Bu durumda da İş Kanununda bulunan haklar açısından doğan uyuşmazlıklar ortaya çıktığında hem çalışan açısından hem de işveren, var olan haklarını İş Mahkemesinde arama yoluna giderler. Bu durumda ortaya çıkan uyuşmazlık konuları sınırlı olmasa da, bir takım uyuşmazlık konularını aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:
- Kıdem ve ihbar tazminatı
- Çalışanın işe iadesi
- Mevcut olan ücret alacakları
- Fazla mesaiden ortaya çıkan alacakları
- Yıllık izin ücreti
- Genel tatillerdeki alacakları
- Hafta tatilindeki alacakları
- İş mahkemesinin SGK bakımından görevleri Nelerdir?
Buna benzer olarak, çalışanların sigortalılık durumlarına ilişkin olarak işlemler temelinde 5510 sayılı Kanun başta olmak üzere sosyal güvenlik mevzuatına dayanarak yürütülür. Bununla beraber meydana gelen uyuşmazlıklar da İş Mahkemesi nezdinde çözüme ulaştırılır. Örnek olarak verebileceğimiz dava konularına bakacak olursak:
- 5510, 506, 534 sayılı kanunlar ve benzer diğer mevzuattan ortaya çıkan uyuşmazlıkları
- Hizmet tespitinin yapılması için açılan davaları
- İş kazasının ve meslek hastalıklarının sonucunda ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat davaları
Sonuç Olarak:
İş mahkemeleri; İş Kanununa bağlı olarak çalışan bir işçinin işveren ile olan ilişkisini hukuki uyuşmazlık durumlarında ortaya çıkan mahkeme sürecini çözüp bir karara bağlamaktadır.
Ayrıca sosyal güvenlik uygulamaları açısından da SGK ile meydana gelen anlaşmazlıkları, hizmet tespiti taleplerini ve iş kazası ile meslek hastalıklarının yaratmış olduğu maddi ve manevi tazminat taleplerini de karara bağlama yetkisine sahiptir.